Seyir Defterim

Last Light | Dizi İncelemesi

Sevgili bilim kurgu aşıkları… Size, konusu son derece orijinal olmasına rağmen, bir bilim kurgu dizisinin nasıl baştan aşağı rezil hale getirebileceği üzerine bir incelemeyle geldim. Daha önce mini dizilerin kalitesinin diğerlerine göre daha yüksek olduğunu söylemiştim. Lütfen beni bu konuda bir daha ciddiye almayın.

Last Light… İzlemediniz mi? Tebrikler. Doğru karar vermişsiniz.

Dizimizin özeti şu şekilde: Andy Yeats (Matthew Fox), bir petrol kimyageridir. Orta Doğu’daki iş gezisinde küresel bir petrol krizi patlak verir. Bu kaos sırasında ailesi Avrupa’da dağılır: kızı Laura Londra’da, eşi Elena ve oğlu Paris’tedir. Andy, ailesini yeniden bir araya getirmek için her şeyi göze alır.

Biliyoruz ki petrole bağımlı bir dünyada yaşıyoruz ve petrol gerçekten ekolojik bir krize neden oluyor. Uzun vadede bu krizin, önü alınamayacak hale gelmesi de oldukça muhtemel. Bu yüzden, bu konu üzerinde durulmuş bir bilim kurgu dizisi çok ilgimi çekmişti. Ancak diziye başlayıp birkaç bölüm izledikten sonra, yapımın kasten rezil bir hale getirilmesi için yüksek efor harcandığı fikrine kapıldım.

Ya kıyamet kopmuş, ortalık cehennem yeri, insanlar ölüyor, her yerde yağmacılar var, millet yiyecek ekmeğe muhtaç, hala aptal aptal diyaloglar gözümüze gözümüze sokuluyor. Bu kadar zayıf bir yapımın var olmasındaki tek nedenin kesinlikle Matthew Fox olduğunu düşünüyorum. LOST dizisinden sonra kayıp bir kariyeri vardı ve yeniden karşımıza çıktığında biz de merak ettik haliyle. Zaten merak edilecek bir dizi için de çok emek gösterilmemiş belli ki. Şimdi gelelim dürüstçe, neden bu dizinin bok gibi olduğu konusuna…

Eğer ”Distopya” buysa. Ben bu saatten sonra ütopya olsa yine izlemem.

Petrol tükeniyor, medeniyet çöküyor, market rafları boş falan ama bizim karakterlerin asıl dertleri şu şekilde;

  • Kızım neden çevreci oldu?
  • Eşim Paris’te sıkıldı mı?
  • Köpeğin maması kaldı mı?
  • Alper Tunga öldü mü?

Dizinin iyi yanları:

  • Yok.

Dizinin kötü yanları:

  • Her bölüm 40 dakika civarı ama 4.5 saatlik TED konuşması izliyormuşsunuz gibi hissediyorsunuz. Bir sahnede Andy gözlerini kısmış bir laboratuvara bakıyor. Arka fonda dramatik müzik, kamera yavaşça zoom yapıyor… ve o an şunu fark ediyorsunuz: “Bu sahnede hiçbir şey olmuyor.”
  • Dizi boyunca sürekli “Şimdi başlıyor!” hissiyle bekliyorsunuz, ama o “şimdi” hiçbir zaman gelmiyor. Last Light, aslında First Yawn.
  • Petrol nasıl yok olur? Bir gecede mi? Kim yaptı bunu? Sorular büyük. Cevaplar ise… PowerPoint sunumu kalitesinde:

    Her karakterin ağzından çıkan cümleler, sanki ortak yazılmış LinkedIn motivasyon postları.

  1. “Sistem çöktü Andy…”
  2. “Ona güvenemezsin Mika…”
  3. “Bizim çocuk devrimci olmuş…”
  • Andy (Matthew Fox): Kendi içinde “mad scientist” olacağına inanmış bir baba, ama sahneleri “Yorgun Eczacı” gibi oynuyor.
  • Elena: Paris’te mahsur kalan eş; ama öyle bir oynuyor ki, sanki Uber geç kaldı diye şikayet ediyor.
  • Laura: Ergen isyanı + çevreci aktivizm = “Ben Greenpeace değilim, Greenwhine’ım” modeli.
  • Kamera güzel, renk paleti başarılı. Ama bu, çok iyi çekilmiş bir “hiçlik” izlediğimiz gerçeğini değiştirmiyor. Görsellik var, ama içerik Boşluk-101.

“Chaos poses the greatest danger” — Evde çamaşır makinesi bozulsa sanki T3 kıyameti yaşıyoruz.”

Sonuç olarak Last Light, karanlık bir gelecek değil. Sadece sıkıcı bir şimdi… Bilim kurgu türüne resmen bir hakaret, bir saldırı, bir vurgun, rezil bir şey.

Eğer bu dizinin yönetmeni olsaydım, finale şöyle bir cümle eklerdim;

”Andy, dünya kararıyor.”

“Boş ver… İzleyici zaten çoktan ışığı kapattı.”

Koca koca insanlar toplanmış, “Enerji krizi dizisi yapalım!” demiş ama ortaya çıkan şey ne? Bir aile WhatsApp grubunun felaket senaryolu versiyonu.
Kriz varmış, kıyamet varmış… Ya bırakın Allah aşkına, biz burada 5 bölüm boyunca kadrajdan heyecan çıkmaya çalışıyoruz ama içerik yok, tempo yok, tutarlılık yok. Hatta elektriğin kesildiği sahnede bile hala dizide voltaj yok.

Matthew Fox’a da sesleniyorum: Kralım sen Lost’ta zaman yolcusu muydun, yoksa kariyerini ters zaman tünelinde bırakan bir yolcu mu?

Bir gün ışıklar gerçekten sönerse, tek tesellimiz şu olacak:
“Hiç değilse Last Light’ı tekrar izlememize gerek kalmayacak.”

Özetle… Bu gün de sizlere izlenecek kaliteli bir içerik önerisi veremedim. Ama kesinlikle neyi izlememeniz gerektiği konusunda sağlam bir tavsiye aldınız. Buraya kadar okuduysanız, sabrınız için teşekkür ederim. Işıkları açık tutun ama Last Light kapalı kalsın mümkünse…

Bir Yorum Yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmiştir.